Her şeyde önde olan dedelerim artık eleğimi eledim astım dercesine işlerden ellerini çekmişler, her memlekete gittiğimde onları daha bir sakin daha bir başkasının işine karışmayan ve ölümden daha fazla bahsederken buluyorum. Bazen tlf da bile nasılsınız sorusuna cevap olarak o bir yüzyıla bedel ağızlardan artık hayata karşı gardını indirmiş ses tonuyla '' nasıl olalım oğlum ölümü bekliyoruz artık '' diyor. artık oğulların , kızların, anamın, babamın onların sözlerini daha bir az dinlediklerini şahit oluyorum.
Böylece zaman artık herkese yeni rollerini veriyor,. artık mahallemde de babam , eniştelerim, dayılarım dedelerimin yerlerini alıyorlar ,onlardan da küçükler onların yerlerini alıyor.
Elbette zaman görevini sorunsuz bir şekilde yapıyor hiç kimseye kıyak geçmeden . Bir halt varmış gibi herkes bu zamanda büyüyor ,içerisindeki acıları bırak başkalarına kendine bile itiraf edemeyecek hale geliyor, ve sonra keşke büyümeseydim demelerde hiç bir şeye mani olamıyor.
Kendime sorarsam , ne zaman büyüdük bilmiyorum ama bu zaman bizlere de yeni roller verdi. Gurbetteyken büyüdüğümü fazla anlamıyorum. Her tatilde mahallemdeki benden sonrakileri, büyüyen nesli gördüğümde , benim olduğum yerde şimdi başka çocuklar olduğunu gördüğümde , her şey çıplak bir şekilde büyüdüğümü gösteriyor.
En çok fark ettiğim şey ise bir zaman sonra herkesin hayatı bildik , ezberlenmiş hatta ne kadar çekici görünse de kendini tekrarlayan ve sıkıcı bir hal almış o heyecanını yitirmiş, bu zaman parçasında yeni heyecanlar çıkaramayacaklarını kabullenmiş gibiler. Sanki geçmişteki hayal kırıkları gelecekle ilgili hayalleri kesip yok etmiş gibi.
Bütün mahallem ve insanlar için sanki bir fotoğraf olmuş hayat, belli bir süre sonra kimse ne var diye dönüp bakmıyor hayatına.
Kendini , ölümü bekleyen bir hastalığa yakalanmış gibi beklemekten kurtarmayı da öğretiyor zaman ,ve bunun kendi hayatına bakabilmekte olduğunu anlayanlar öğreniyor.
Böylece zaman artık herkese yeni rollerini veriyor,. artık mahallemde de babam , eniştelerim, dayılarım dedelerimin yerlerini alıyorlar ,onlardan da küçükler onların yerlerini alıyor.
Elbette zaman görevini sorunsuz bir şekilde yapıyor hiç kimseye kıyak geçmeden . Bir halt varmış gibi herkes bu zamanda büyüyor ,içerisindeki acıları bırak başkalarına kendine bile itiraf edemeyecek hale geliyor, ve sonra keşke büyümeseydim demelerde hiç bir şeye mani olamıyor.
Kendime sorarsam , ne zaman büyüdük bilmiyorum ama bu zaman bizlere de yeni roller verdi. Gurbetteyken büyüdüğümü fazla anlamıyorum. Her tatilde mahallemdeki benden sonrakileri, büyüyen nesli gördüğümde , benim olduğum yerde şimdi başka çocuklar olduğunu gördüğümde , her şey çıplak bir şekilde büyüdüğümü gösteriyor.
En çok fark ettiğim şey ise bir zaman sonra herkesin hayatı bildik , ezberlenmiş hatta ne kadar çekici görünse de kendini tekrarlayan ve sıkıcı bir hal almış o heyecanını yitirmiş, bu zaman parçasında yeni heyecanlar çıkaramayacaklarını kabullenmiş gibiler. Sanki geçmişteki hayal kırıkları gelecekle ilgili hayalleri kesip yok etmiş gibi.
Bütün mahallem ve insanlar için sanki bir fotoğraf olmuş hayat, belli bir süre sonra kimse ne var diye dönüp bakmıyor hayatına.
Kendini , ölümü bekleyen bir hastalığa yakalanmış gibi beklemekten kurtarmayı da öğretiyor zaman ,ve bunun kendi hayatına bakabilmekte olduğunu anlayanlar öğreniyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder