2 Mayıs 2014 Cuma

DÖNÜŞÜM



         Geçmişin pişmanlığı neden  bu kadar acımasız , telafi edilmeyeceği için mi  artık  dönülemeyecek olduğu için mi ? belki ben  fazla   karamsar hissediyorumdur  başka insanlara göre  ama şu an kendimi bir  boşluktaymışım gibi hissediyorum ve düşüyorum  sonu gelmiyor  ve geldiğinde de  tekrar kalkamayacağım gibi  hissediyorum.
     
        dış dünyaya  karşı  sürekli  kendimden ödün veriyorum   kedime ait hissetmediğim davranışlar  ve ortamlarda bulunuyorum , belki  yalnızlık korkusundandır belki yarın  korkusundandır  yada  her şeydendir sonu görülmeyen bir sonsuzluk .
her şeye çok  geç kalmışım gibi bir  his, örümcek ağı gibi  sarıyor  her tarafımı . Neden doğru yerde doğru insanlar karşıma  çıkmadı ki ?  Buda muammalı bir soru  , dolap değil ki  içini açıp bakalım  insanlara .
     
       Şu günlerde en çok yapmayı sevdiğim şey uzun yürüyüşler yapmak hem dışar da görünüyorsun hem insanların arasın da .. çünkü  ne zamandır düşünmediğimi  fark ediyorum bu sayede   sadece günü  yaşadım  demek için  yaşadığımı   fark ediyorum.  Hem  yol parasından da kurtuldum   böylece  ,okula yürüyerek git gel  yapıyorum  bide sağlık  yararı  var tabi  şu hareketsiz  enerji verimliliği sıfır olan hayatıma.
     
       Yeter artık kurtulayım şu boşluktan  çakılayım ,yerin dibine geçeyim, ne olacaksa olsun , ama  olmuyor  bu düşmenin sonu  yok  sebep ne?   Ona bile    yani  en dibe  bile batmaya geç  kaldım herhalde  yada daha   kötüsü şu an en dipteyim ama  fark etmiyorum belkide.

    ' kendini  arayan adam '   bir kitap adıydı sanırsam lisede  yurt  etütlerin de çok görürdüm ama  hiç okumak  nasip olmadı   o zamanlar kendimi aramama gerek yoktu ki.

    şimdi kendi gerçeğime dönmem gerek  gecenin bu saatinde   haftaya  control  sınavı  ve  ben burada  yazı yazıyorum  hayatımda hiç bir şeyin olmadığı gibi bunun bile planı yok  işte.  Neyse iyi bir  mühendis  kolay yetişmiyor  hemde   dokuz eylül gibi  insanın  kendine olan  özgüvenini  sömüren bir yerde   hiç......

    dün sabaha karşı kendimle konuştum,
    ben  hep kendime çıkan bir yokuştum.
    yokuşun başında bir düşman vardı.
    onu vurmaya gittim kendimle vuruştum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder