Bilmiyordu ne diyordu , aslında bilmek için diyordu ne diyorsa . Bir önemi yoktuda ne dediğinin belkide bir saçmalıktı . Evet evet öyle , bunca şey saçamalıktı ama anlamak için di bunca saçmalık olan şey işte , yoksa anlamanın kıymeti kalırmıydı yoksa sürekli aramak istermiydi anlamayı. Peki nasıl bir anlamak olmalıydı bu salakmıydıda anlamıyordu. hayır tabiki salak değildi öyle anlamak değil di onun aradığı , asıl gerçeği anlamaktı aradığı şey. Yürekten anlamaktı ve yaşamaktı.
Hiç bir şey vermeden çok şey almak istemek buydu en büyük hastalıgı. Bu yüzdendi anlayamaması biliyordu sebebini . Ne değiştiki ama yorulduğunu anlıyordu ve şu mısralar geçti aklından :
''
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster,kırılacak odunu kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin tütmesi gereken ocak nerde? ''
Ne zamanki sandı kendini üstün o zaman döküldü gerçekler. Hepsi boşmuş bütün uğraşlar ,emekler. Hepsi anlamak için değilmiş sadece kendi nefsini yüceltmek içinmiş. peki neden böyle olmuştu yine aynı kaapıya çıkıyordu . anlayamadığı için böyle olmuştu evet kendi nefsi için di hepside . Fakat züleyhada kendi nefsi için istemişti de sonra o nefisle beraber hakikatin manasına ulaşmıştı. Ah bir anlayabilseydi de bitseydi bu bağlanılan tüm gerçek sandığı şeyler.
AH BİR ANYABİLSEYDİ AZICIKTA OLSA !!
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder