Midem çok fena yanıyor sigortayı onaylatılmamasının acısını çekiyorum. Az kaldı reflü senden kurtulacağım liseden beri mahvettin beni be.
Dolu dolu geçen günler birbirini kovalamakta tekamül altı dersleri son sürat gidiyor . Son derse giremedim robotik projesi yüzüne hoca isa guci kitabından sonra sonra mantığıda bitirmiş. Derslerden fazla bir şey anlamıyorum yada öyle algılıyorum ilk defa gördüğüm için Allah yardımcım olsun .
PLC , bitirme ve robotik projeleriyle bu dönem başka oluyor hepsiyle ayrı ayrı ilgilenip hepsinden çok şey öğreniyorum, günler nasıl geçiyor anlaşılmıyor. dünyadan bir haberim desem yalan olmaz tlf falan da olmasa tamam aynen dünyadan bir haber olacağım.
İzmir'in değişik bahar havaları yine geldi sabah güneş öğle yağmur akşam rüzgar , gece ise bir çok defa yataktan beni kaldırıp yıldızları izletecek kadar duru sakin muhteşem bir hava. gökyüzüne bakıyorum yurdun camından saat 3 den sonra , yani geceyle günün selamlaştığı anlar. O çok soğuk olmayan havayı içime çekmek ve kendimi titrek bir beyinle sarsılma mı sağlıyor. Gecenin perdesi her şeyi sakinleştirip uyku ilacını vermişti ademoğluna ve daha nice canlılara.
Her şey ne kadar çabuk değişmişti dün baktığım yerlerde bugün başka şeyler vardı. yarın ise bambaşka şeyler. Bu benim dahada sinir olmamı sağlıyor dünyaya karşı , çünkü yalanım ben diyor, bugün böyleyim yarın böyle inanma bana diyor . Bak bak bana iyi bak anla beni, aç gözlerini . ne diyor adem oğlu gündüzün şerri gecenin hayrından iyidir. ama bakmasını bilene gece daha bir gerçekleri gösterir insana.
Her bir evdeki yaşamları düşünmeye başladım bir iki tane yanan ışık vardı binalarda, sonra herkesin aynı binada ama bir alt katla üst katın bambaşka dünyalarda yaşadığı bir dünyaydı hayat. acaba bu gece kim nasıl başını yastığa koymuştu kaç kişi düşünmüştü bir gün daha gitti diye, yada kaç kişi bu giden günlerin ömürden olduğunun farkında değildi, kaç kişi asıl korkusunu yenmişti bugün kaç kişi yenilmişti , kim gelecekte hiç planlamadığı hayatı yaşıyordu , kim mutlu kim mutsuz kim kimdi......
orada bir köpek grubu havlayıp duruyorlar . İzmir'in meşhur sokak köpekleri , gündüz kuzu gibi olan köpeklere gece bir haller oluyor, sokaklarda aslan kesiliyorlar. çünkü gece onlarındı ve güç geceleri kendilerin oluyordu. Güç ne garip bir şey demi kimdeyse ona bir insafsızlık acımasızlık ve kendini bir şey sandım havalarına sokuyor. Gündüz de köpeksin gecede köpeksin işte ,neden gündüz sakin uysal sevimlisinde , geceleri güçle birlikte acımasız gaddar saldırgan oluyorsun. Tamam sen köpeksin fıtratında bu vardır belki , ademoğlunun da mı fıtratın da bu var ? Daha kaç gün öncesine kadar saydığın , sevdiğin , paylaştığın, beraber çalıştığın ve ne varsa sende verdiğin insanların aslında senden aldıkları güce ihtiyaçları olduğu için öyle olduklarını görüyorsun. Bir gün değişiyor yaşam şartları, bu defa sende olan güç o insana geçiyor ve sakin uysal, anlayış dolu ademoğlu bu güçle birlikte gidiyor , yerine gece köpeklerinden bile daha acımasız ve çıkarcı insanlar doğuyor.
Yeter artık mustafa diyorum geç ademoğlunu şu anda, kaldır kafanı bak o çok sevdiğin gökyüzüne . İzledikçe düşündüğün , düşündükçe yaratıcının asıl güç sahip olan olduğunu anladığın gökyüzüne. ve şu satırlar geçiyor beynimden '' bak yaklaşıyor yaklaşma ta olan , bak yaklaşıyor yaklaşmakta olan, bak yaklaşıyor yaklaşmak ta olan.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder