7 Mart 2015 Cumartesi

GÜÇ KİMDE

     Midem çok fena yanıyor  sigortayı onaylatılmamasının  acısını çekiyorum.  Az kaldı reflü senden  kurtulacağım liseden beri  mahvettin beni be.

    Dolu dolu geçen günler birbirini kovalamakta tekamül altı dersleri son sürat gidiyor . Son derse giremedim robotik projesi yüzüne  hoca  isa guci kitabından sonra sonra mantığıda bitirmiş. Derslerden fazla bir şey anlamıyorum yada öyle algılıyorum ilk defa gördüğüm için  Allah yardımcım olsun .

     PLC  , bitirme ve robotik projeleriyle bu dönem başka oluyor  hepsiyle ayrı ayrı ilgilenip hepsinden  çok şey öğreniyorum,  günler nasıl geçiyor  anlaşılmıyor. dünyadan bir haberim desem yalan olmaz  tlf  falan da olmasa tamam aynen dünyadan bir haber olacağım.

    İzmir'in değişik bahar havaları yine geldi sabah güneş öğle yağmur akşam rüzgar , gece ise bir çok defa yataktan beni kaldırıp yıldızları izletecek kadar duru sakin  muhteşem bir hava. gökyüzüne bakıyorum yurdun camından saat  3 den sonra  , yani geceyle günün selamlaştığı anlar.  O çok soğuk olmayan havayı içime çekmek ve kendimi titrek bir beyinle sarsılma mı sağlıyor.  Gecenin perdesi her şeyi sakinleştirip uyku ilacını vermişti ademoğluna ve daha nice canlılara.

    Her şey ne kadar çabuk değişmişti dün baktığım yerlerde bugün başka şeyler vardı. yarın ise bambaşka şeyler. Bu benim dahada sinir olmamı sağlıyor dünyaya karşı , çünkü yalanım  ben diyor,  bugün böyleyim yarın  böyle inanma bana diyor . Bak bak bana iyi bak  anla beni, aç gözlerini . ne diyor adem oğlu gündüzün şerri gecenin hayrından iyidir.  ama bakmasını bilene  gece daha bir  gerçekleri gösterir  insana.

    Her bir evdeki yaşamları düşünmeye başladım  bir iki tane yanan ışık vardı binalarda, sonra herkesin aynı binada  ama  bir alt katla üst katın bambaşka dünyalarda yaşadığı bir dünyaydı hayat. acaba bu gece kim nasıl başını yastığa koymuştu kaç kişi düşünmüştü  bir gün daha gitti diye, yada kaç kişi bu giden günlerin ömürden olduğunun farkında değildi, kaç kişi asıl korkusunu yenmişti bugün kaç kişi yenilmişti , kim gelecekte hiç planlamadığı hayatı yaşıyordu , kim mutlu kim mutsuz kim  kimdi......

  orada  bir köpek grubu havlayıp duruyorlar .  İzmir'in meşhur sokak köpekleri , gündüz kuzu gibi olan köpeklere  gece bir haller oluyor,  sokaklarda aslan kesiliyorlar.  çünkü gece onlarındı ve  güç geceleri kendilerin oluyordu.  Güç ne garip bir şey demi kimdeyse ona bir insafsızlık acımasızlık ve kendini bir şey sandım havalarına sokuyor. Gündüz de köpeksin gecede köpeksin işte ,neden gündüz sakin uysal sevimlisinde , geceleri  güçle birlikte acımasız gaddar saldırgan oluyorsun. Tamam sen köpeksin fıtratında bu vardır  belki , ademoğlunun da mı fıtratın da bu var ?  Daha kaç gün öncesine kadar  saydığın , sevdiğin , paylaştığın, beraber çalıştığın  ve ne varsa sende verdiğin insanların aslında senden aldıkları güce ihtiyaçları olduğu için öyle olduklarını görüyorsun. Bir gün değişiyor yaşam şartları,  bu defa sende olan güç o insana geçiyor ve sakin uysal, anlayış dolu ademoğlu bu güçle birlikte  gidiyor , yerine  gece köpeklerinden bile daha acımasız ve çıkarcı insanlar doğuyor.

  Yeter artık mustafa diyorum geç ademoğlunu şu anda, kaldır kafanı  bak  o çok sevdiğin gökyüzüne .  İzledikçe düşündüğün , düşündükçe  yaratıcının asıl güç sahip olan olduğunu anladığın  gökyüzüne. ve şu satırlar geçiyor beynimden  '' bak yaklaşıyor yaklaşma ta olan , bak yaklaşıyor yaklaşmakta olan, bak yaklaşıyor yaklaşmak ta olan.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder