8 Kasım 2015 Pazar

Başka Yarınlar

Bugün yüzünde bir başka güzellik var senin, 
bugün dudağında başka bir tad var, 
boyunda başka bir yücelik. 
Bugün kırmızı gülün bir başka daldan. 

Ayın gökyüzüne bugün sığmamış. 
Göklere benzeyen göğsün bugün daha geniş. 
Hangi yanından kalktın bu sabah, söyle, 
bir başka kavga var dünyada senin yüzünden, 
dünyada bir başka gidiş 

Biz senin gözlerinden gördük 
arslanlara meydan okuyan o ceylanı, 
Başka bir ovası var o ceylanın bugün 
iki cihandan da dışarı 

Seven insanın ayağı mı yok, 
işte ona ölümsüzlük kapandı. 
Yukarlarda onunla uçar gider. 

Gözlerinin denizinde onu arama. 
Oinci bir başka denizde. 

Bakarsın bugün sever bu yürek, 
yarın sevilir bakarsın. 

Yüreğimin özünde başka yarınlar var.

Mevlana

9 Nisan 2015 Perşembe

AH BİR ANLAYABİLSEYDİ !!

     Tek yaşanabilseydi o an , belki şimdi bambaşka olacaktı.  Bazen o da diyordu  çok fazla değilmi bunca şey diye ?  Niçin bu kadar zordu ki anlamak neden bu kadar kolaydı ki anlayamamak ? Peki sonra ne yapmalıydı anlamak için ? Yapabilseydi zaten yapardı. Ama  herkes yapması için her zaman konuşuyor anlatıyordu. Bazen anlıyor gibi oluyor du ve  o da istiyordu anlamayı ve  öyle olmayı o da çok istiyordu ,yinede olmuyordu  çünkü çok zordu.   Aslında yapabilseydi  belkide kolaydı . Ah bir  erebilseydi azıcıkta olsa o anlamanın ucuna. İnanmıştı ama  buna şükrediyordu , sonra  bu ne kadar inandın düşüncesi geldiği an korkuyordu.  Ne kadar inanmıştı .  Eğer inanmışsa neden hala korkuları bırakamıyordu.Yinede umutluydu yinede birgün anlayacaktı . Bazen o gücü hissediyordu kendinde ve yaşamak istiyordu anlamasa bile,  anlamaya çalışarak içinde bulunarak. Sonra bakıyordu kendine aynada  , korktuğu şeyler her yerindeydi aslında .  Geçiyordu o aynadan daha büyük aynalara bu defa göremiyordu kim var aynada . İşte bu korku göstermiyordu. Ah bir anlayabilseydi , herşey bambaşka olacaktı. 

    Bilmiyordu ne diyordu , aslında bilmek için diyordu ne diyorsa .  Bir önemi yoktuda ne dediğinin belkide bir saçmalıktı . Evet evet öyle , bunca şey saçamalıktı ama anlamak için di bunca saçmalık olan şey işte , yoksa anlamanın kıymeti kalırmıydı  yoksa   sürekli aramak istermiydi anlamayı. Peki  nasıl bir anlamak olmalıydı bu  salakmıydıda anlamıyordu.  hayır tabiki salak değildi öyle anlamak değil di onun aradığı , asıl gerçeği anlamaktı aradığı şey. Yürekten anlamaktı ve yaşamaktı.

    Hiç bir şey vermeden çok şey almak istemek buydu en büyük hastalıgı. Bu yüzdendi anlayamaması biliyordu sebebini .  Ne değiştiki ama yorulduğunu anlıyordu ve şu mısralar geçti aklından :
    ''
   Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
   taşınacak suyu göster,kırılacak odunu
   kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
   bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
   tütmesi gereken ocak nerde?  ''

   Ne zamanki sandı kendini üstün o zaman döküldü gerçekler. Hepsi boşmuş bütün uğraşlar ,emekler.   Hepsi anlamak için değilmiş sadece kendi nefsini yüceltmek içinmiş. peki neden böyle olmuştu yine aynı kaapıya çıkıyordu  . anlayamadığı için böyle olmuştu evet kendi nefsi için di  hepside . Fakat züleyhada kendi nefsi için istemişti de sonra o nefisle beraber hakikatin manasına ulaşmıştı.  Ah bir anlayabilseydi  de bitseydi bu bağlanılan tüm gerçek sandığı şeyler.

    AH BİR ANYABİLSEYDİ AZICIKTA OLSA !!
  


 

7 Mart 2015 Cumartesi

GÜÇ KİMDE

     Midem çok fena yanıyor  sigortayı onaylatılmamasının  acısını çekiyorum.  Az kaldı reflü senden  kurtulacağım liseden beri  mahvettin beni be.

    Dolu dolu geçen günler birbirini kovalamakta tekamül altı dersleri son sürat gidiyor . Son derse giremedim robotik projesi yüzüne  hoca  isa guci kitabından sonra sonra mantığıda bitirmiş. Derslerden fazla bir şey anlamıyorum yada öyle algılıyorum ilk defa gördüğüm için  Allah yardımcım olsun .

     PLC  , bitirme ve robotik projeleriyle bu dönem başka oluyor  hepsiyle ayrı ayrı ilgilenip hepsinden  çok şey öğreniyorum,  günler nasıl geçiyor  anlaşılmıyor. dünyadan bir haberim desem yalan olmaz  tlf  falan da olmasa tamam aynen dünyadan bir haber olacağım.

    İzmir'in değişik bahar havaları yine geldi sabah güneş öğle yağmur akşam rüzgar , gece ise bir çok defa yataktan beni kaldırıp yıldızları izletecek kadar duru sakin  muhteşem bir hava. gökyüzüne bakıyorum yurdun camından saat  3 den sonra  , yani geceyle günün selamlaştığı anlar.  O çok soğuk olmayan havayı içime çekmek ve kendimi titrek bir beyinle sarsılma mı sağlıyor.  Gecenin perdesi her şeyi sakinleştirip uyku ilacını vermişti ademoğluna ve daha nice canlılara.

    Her şey ne kadar çabuk değişmişti dün baktığım yerlerde bugün başka şeyler vardı. yarın ise bambaşka şeyler. Bu benim dahada sinir olmamı sağlıyor dünyaya karşı , çünkü yalanım  ben diyor,  bugün böyleyim yarın  böyle inanma bana diyor . Bak bak bana iyi bak  anla beni, aç gözlerini . ne diyor adem oğlu gündüzün şerri gecenin hayrından iyidir.  ama bakmasını bilene  gece daha bir  gerçekleri gösterir  insana.

    Her bir evdeki yaşamları düşünmeye başladım  bir iki tane yanan ışık vardı binalarda, sonra herkesin aynı binada  ama  bir alt katla üst katın bambaşka dünyalarda yaşadığı bir dünyaydı hayat. acaba bu gece kim nasıl başını yastığa koymuştu kaç kişi düşünmüştü  bir gün daha gitti diye, yada kaç kişi bu giden günlerin ömürden olduğunun farkında değildi, kaç kişi asıl korkusunu yenmişti bugün kaç kişi yenilmişti , kim gelecekte hiç planlamadığı hayatı yaşıyordu , kim mutlu kim mutsuz kim  kimdi......

  orada  bir köpek grubu havlayıp duruyorlar .  İzmir'in meşhur sokak köpekleri , gündüz kuzu gibi olan köpeklere  gece bir haller oluyor,  sokaklarda aslan kesiliyorlar.  çünkü gece onlarındı ve  güç geceleri kendilerin oluyordu.  Güç ne garip bir şey demi kimdeyse ona bir insafsızlık acımasızlık ve kendini bir şey sandım havalarına sokuyor. Gündüz de köpeksin gecede köpeksin işte ,neden gündüz sakin uysal sevimlisinde , geceleri  güçle birlikte acımasız gaddar saldırgan oluyorsun. Tamam sen köpeksin fıtratında bu vardır  belki , ademoğlunun da mı fıtratın da bu var ?  Daha kaç gün öncesine kadar  saydığın , sevdiğin , paylaştığın, beraber çalıştığın  ve ne varsa sende verdiğin insanların aslında senden aldıkları güce ihtiyaçları olduğu için öyle olduklarını görüyorsun. Bir gün değişiyor yaşam şartları,  bu defa sende olan güç o insana geçiyor ve sakin uysal, anlayış dolu ademoğlu bu güçle birlikte  gidiyor , yerine  gece köpeklerinden bile daha acımasız ve çıkarcı insanlar doğuyor.

  Yeter artık mustafa diyorum geç ademoğlunu şu anda, kaldır kafanı  bak  o çok sevdiğin gökyüzüne .  İzledikçe düşündüğün , düşündükçe  yaratıcının asıl güç sahip olan olduğunu anladığın  gökyüzüne. ve şu satırlar geçiyor beynimden  '' bak yaklaşıyor yaklaşma ta olan , bak yaklaşıyor yaklaşmakta olan, bak yaklaşıyor yaklaşmak ta olan.''