Bu şehir uzaktan bakınca ışıl ışıl görüntüsüyle yüreklere yaşama sevinci veren bir şehir, güneşin akşam ege denizi üzerinden kızıl bir alev gibi yüzünüze karşı veda edişini en güzel izleyebileceğiniz şehir belkide, deniz keyfini uzun kıyılarıyla doğayla iç içe doya doya yaşayabileceğiniz bir şehir. bu şehrin hayat damarlarıdır egenin maviliği , her zaman sonrasını düşündürür bana ege , bu ülkenin bir ucundayım bundan sonraki ülkeleri.
Kaç yıldır bu şehirdeyim artık ne kadar buralıyım bilmiyorum. bildiğim ne ben bu şehri sevdim ne de bu şehir beni. Her zaman bir soğukluk var aramızda belki günde bir çok defa kavga ediyoruz bu şehirle, bazı kavgalar öyle kötü oluyor ki evi terk eder gibi trene atlayıp kaçıyorum bu şehirden . saatlerce süren yolculuktan sonra aynı hızla tekrardan bu şehre geliyorum . Sevmiyoruz birbirimizi ama oda biliyor sanırım sabretmeliyiz. Bu ne benim suçum nede bu şehrin suçu , bunun en büyük sebebi ikimizde farklıyız ben hızı sevmem , sakinimdir, yalnızlık ve kalabalık arasında yalnızlık tercihimdir. fakat hız bu şehrin nefesi olmuş, büyük bir koşturmaca var her şeyde , iklimi bile her an hızlı bir şekilde değişiyor bu şehrin, her yerde yoğunluk ensende her zaman bir nefes.
Ayrılırken de dargın mı ayrılacağız senle izmir, helalleşmeden kaçmak senden olur mu ? yok öyle olmasın . Hem daha bir şey görmedik be izmir hayatta , bakalım belki bundan sonrada benden kurtulamayacaksın , yine birbirimizin kahrını çekmek zorunda kalırız. Sen doğduğum yer asla olmazsın ama doyduğum yer olursun.
28 Kasım 2013 Perşembe
14 Kasım 2013 Perşembe
Kemanı Ağlatan Adam
Siz bu yazıyı okumaya başlamadan önce yukarıdaki videoyu tıklamanızı istiyorum . o zaman ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz.
İranlı kemanı ağlatan adam.... İran devrimi öncesi ülkesinden ayrılmak zorunda kalmıştır . Bu ayrılık acısını , ülkesine karşı olan özlemini eserlerine yansıtmıştır. Doğu ve batı kavramlarını barış içinde birleştiren keman üstadı. Onun melodilerinde insan var , birey var . Hissettirdikleri nasıl ifade edilir bilmiyorum, ama insanı diğer insanlardan farklılaştıran o duygulara hakim olduğu kesin.
Duygular insanlara verilen en muhteşem özelliklerden biri . Bu duygular sayesinde yaşarız , onlara göre hayatımaza şekil veririz , onların bize hissettirdikleriyle nefes alışımız değişir, onlara göre hayata farklı bakarsın ve onlarla hayat anlamlıdır aslında . İşte hayatta bazı duygular kelimelerle ifade edilemez , sadece içinde yaşarsın kimse bilmez ne olduklarını sana aittirler. Farid farjad , kelimelerin bile dokunmayacağı bu duygulara dokunuyor , o mucizevi elleri ve kemanıyla. Size sadece duyarak yaşamak kalıyor , kendinizi o kemandan çıkan büyülü melodinin üzerine bir uçan halıya biner gibi bırakıyorsunuz ve yolculuk başlıyor . Nereye mi ? Nereye isterseniz . Her hangi bir yere nerede olmak isterseniz , neyi hatırlamak isterseniz yada gelecekte ne yaşamak isterseniz...
ESERLERİ
ANROOAZHA 1
ANROOAZHA 2
ANROOAZHA 3
ANROOAZHA 4
ANROOAZHA 5
3 Kasım 2013 Pazar
Güzel İnsanlar
Ne zamandır uyanmak istediğim durum ' ne istediğini bilerek uyanmak'.
Bu güzel baharı aratmayan sabahda bir cumartesi günü , kızıl güneş sonsuz enerjisini bir anne gibi cömertçe doğaya verirken , Bayram ali kaç gün sonra mutfakta harika bir kahvaltı hazırlarken, hafta içinden kalma kurduğum alarmın bir anda çalmasıyla yataktan heyecanla kalkıp , pencereden dışarıya doğru bütün havayı içime çekercesine nefes alıp , vücut sal metabolizmanın o heyecanın uyartılarıyla, salınan salgılarla yeni güne hazır hale gelmesi. Varmak istediğim hedef yönünde her şeyi unutarak ilk o düşünceyle uyanmak.
Evet hayatta hep planlar yaparsın çizersin , bozarsın, kurarsın , iptal edersin. Daha iyi noktalara gelmek için okursun , araştırırsın, başka kişilerin hayat hikayelerini bilirsin ders almaya çalışırsın en sonunda görürsün ki hayatı daha iyi yaşayacağım derken kendi hayatından uzaklaşmışsındır , bilmediğin bir yönde hayat seni rüzgarıyla sürüklüyor ve fark edersin ki ya rüzgar kesilirse, sonra.....
Aile , arkadaşlar , yurt, okul, dersler , başarılar.... bunlara her zaman bir sorumluluk duygusuyla yaklaştım ve bunlar her zaman bana hayatta bir ikaz şırıngası olmuştur ne zaman amaçlarımdan sapsam gitmem gereken yolu bana göstermişlerdir. ta ki üniversite için İzmir'e gelip aileden , yurttan, derslerden, başarılardan uzaklaşana kadar. arkadaşlarımdan ne iyi ne kötü onu bile bilmiyorum , yurttan ayrıldım, dersler de ise okul uzadı seneye yine İzmir deyim , ailenin ise seni bekliyor olması. Bunların üstüne her şey için çok geç düşüncesinden kurtulamıyorum .
Ama şunu biliyorum tanıdığım en güzel insanlar , yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş romantik ve anarşist olan insanlardır. Bu kişiler yaşama karşı geliştirdikleri kendine has takdir, direniş, duyarlılık ve anlayışla, şefkat,nezaket , bilgelik ve derin sevgiden kaynaklanan bir ilgi ve sorumlulukla doludurlar.
Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar onlar oluşurlar......
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)