28 Kasım 2013 Perşembe

BU ŞEHİR

        Bu şehir uzaktan bakınca ışıl ışıl görüntüsüyle  yüreklere  yaşama sevinci veren bir şehir, güneşin akşam ege denizi üzerinden kızıl bir alev gibi yüzünüze karşı veda edişini  en güzel izleyebileceğiniz şehir belkide, deniz keyfini uzun kıyılarıyla doğayla iç içe doya doya yaşayabileceğiniz bir şehir. bu şehrin hayat damarlarıdır egenin maviliği , her zaman sonrasını düşündürür  bana ege ,  bu ülkenin bir ucundayım  bundan sonraki  ülkeleri.

        Kaç yıldır bu şehirdeyim  artık ne kadar buralıyım bilmiyorum. bildiğim ne ben bu şehri sevdim ne de bu şehir beni. Her zaman  bir soğukluk var aramızda belki  günde  bir çok defa  kavga  ediyoruz bu şehirle, bazı kavgalar öyle kötü oluyor ki evi terk eder gibi  trene  atlayıp  kaçıyorum  bu şehirden . saatlerce süren yolculuktan sonra  aynı hızla  tekrardan bu şehre  geliyorum . Sevmiyoruz birbirimizi ama oda biliyor  sanırım  sabretmeliyiz. Bu  ne benim suçum nede  bu şehrin  suçu ,  bunun en büyük sebebi  ikimizde farklıyız ben  hızı  sevmem , sakinimdir, yalnızlık ve kalabalık arasında yalnızlık tercihimdir.  fakat  hız bu şehrin nefesi olmuş, büyük bir koşturmaca var her şeyde , iklimi bile  her an hızlı  bir şekilde  değişiyor bu şehrin,  her yerde  yoğunluk  ensende  her zaman  bir nefes.

       Ayrılırken de dargın mı ayrılacağız senle izmir, helalleşmeden kaçmak senden  olur mu ?  yok  öyle olmasın .  Hem daha bir şey görmedik be izmir hayatta , bakalım belki bundan sonrada benden kurtulamayacaksın  , yine birbirimizin kahrını çekmek zorunda kalırız. Sen doğduğum yer asla olmazsın ama  doyduğum yer olursun.  

14 Kasım 2013 Perşembe

Kemanı Ağlatan Adam

                                         FARİD FARJAD

        Siz bu yazıyı okumaya başlamadan önce   yukarıdaki  videoyu tıklamanızı istiyorum . o zaman ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz. 
            
        İranlı kemanı  ağlatan  adam.... İran devrimi öncesi ülkesinden ayrılmak zorunda kalmıştır  . Bu ayrılık acısını , ülkesine karşı olan özlemini  eserlerine yansıtmıştır. Doğu ve batı kavramlarını barış içinde birleştiren  keman üstadı. Onun melodilerinde  insan var , birey var . Hissettirdikleri nasıl ifade edilir  bilmiyorum, ama insanı diğer insanlardan  farklılaştıran o  duygulara  hakim olduğu kesin.    

          Duygular insanlara verilen en muhteşem özelliklerden  biri . Bu duygular sayesinde  yaşarız , onlara göre hayatımaza şekil veririz , onların bize  hissettirdikleriyle nefes alışımız  değişir, onlara göre hayata  farklı bakarsın ve onlarla hayat anlamlıdır aslında . İşte  hayatta  bazı duygular kelimelerle ifade edilemez , sadece içinde yaşarsın kimse bilmez ne olduklarını sana aittirler. Farid farjad ,   kelimelerin bile dokunmayacağı bu duygulara dokunuyor , o mucizevi  elleri ve kemanıyla.  Size sadece  duyarak  yaşamak  kalıyor , kendinizi o kemandan çıkan büyülü melodinin  üzerine bir uçan halıya biner gibi  bırakıyorsunuz  ve yolculuk başlıyor . Nereye mi ?  Nereye isterseniz . Her hangi  bir yere  nerede olmak  isterseniz , neyi hatırlamak isterseniz  yada gelecekte   ne yaşamak isterseniz...

   


    ESERLERİ
ANROOAZHA 1
ANROOAZHA 2
ANROOAZHA 3
ANROOAZHA 4
ANROOAZHA 5

     
        

     

     

3 Kasım 2013 Pazar

Güzel İnsanlar



          Ne zamandır  uyanmak istediğim durum ' ne istediğini bilerek uyanmak'.
       
         Bu güzel baharı aratmayan sabahda  bir cumartesi günü  ,   kızıl güneş  sonsuz enerjisini  bir anne gibi    cömertçe  doğaya   verirken , Bayram ali  kaç gün sonra  mutfakta  harika bir kahvaltı hazırlarken, hafta içinden kalma kurduğum alarmın bir anda çalmasıyla   yataktan heyecanla kalkıp  ,  pencereden dışarıya doğru   bütün   havayı içime çekercesine nefes alıp , vücut sal  metabolizmanın   o heyecanın  uyartılarıyla,   salınan  salgılarla  yeni  güne   hazır hale  gelmesi. Varmak istediğim hedef yönünde her şeyi unutarak ilk o düşünceyle uyanmak.

        Evet hayatta  hep planlar yaparsın  çizersin , bozarsın, kurarsın , iptal edersin. Daha iyi noktalara gelmek için  okursun  ,  araştırırsın, başka kişilerin hayat hikayelerini  bilirsin ders almaya çalışırsın  en sonunda görürsün ki hayatı daha iyi yaşayacağım derken  kendi hayatından uzaklaşmışsındır ,  bilmediğin bir yönde hayat seni  rüzgarıyla  sürüklüyor  ve  fark edersin ki  ya  rüzgar kesilirse, sonra.....

         Aile , arkadaşlar , yurt, okul, dersler , başarılar....   bunlara her zaman  bir sorumluluk duygusuyla  yaklaştım  ve  bunlar  her zaman bana   hayatta  bir  ikaz şırıngası  olmuştur  ne zaman  amaçlarımdan sapsam  gitmem gereken yolu bana  göstermişlerdir. ta ki  üniversite için  İzmir'e gelip  aileden , yurttan, derslerden, başarılardan uzaklaşana kadar.   arkadaşlarımdan  ne iyi ne kötü  onu bile  bilmiyorum , yurttan ayrıldım,  dersler de ise okul uzadı   seneye yine İzmir deyim , ailenin ise seni bekliyor olması. Bunların üstüne  her şey için çok geç  düşüncesinden kurtulamıyorum .

       Ama şunu biliyorum tanıdığım en güzel insanlar , yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş romantik ve anarşist olan insanlardır. Bu kişiler yaşama karşı geliştirdikleri kendine has takdir, direniş, duyarlılık  ve anlayışla, şefkat,nezaket , bilgelik ve derin sevgiden kaynaklanan bir ilgi ve sorumlulukla doludurlar.

      Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar onlar oluşurlar......